بِسْمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحْمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

وَلَوْ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشْرَكُواْۗ وَمَا جَعَلْنَٰكَ عَلَيْهِمْ حَفِيظًاۖ وَمَآ أَنتَ عَلَيْهِم بِوَكِيلٍ ١٠٧

Allah dilese idi müşrik olmazlardı, biz seni onların üzerine mürakib göndermedik, sen onlara vekil de değilsin.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَا تَسُبُّواْ ٱلَّذِينَ يَدْعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ فَيَسُبُّواْ ٱللَّهَ عَدْوًۢا بِغَيْرِ عِلْمٍۗ كَذَٰلِكَ زَيَّنَّا لِكُلِّ أُمَّةٍ عَمَلَهُمْ ثُمَّ إِلَىٰ رَبِّهِم مَّرْجِعُهُمْ فَيُنَبِّئُهُم بِمَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ ١٠٨

Maamafih onların Allah’dan beride taptıklarına sebb de etmeyin ki cehaletle tecavüz ederek Allah’a sebbetmesinler; her ümmete böyle amellerini tezyin etmişizdir, sonra ise hep dönüp Allah’a varacaklar, o vakit kendilerine temamen haber verecek ne yapıyorlardı.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَأَقْسَمُواْ بِٱللَّهِ جَهْدَ أَيْمَٰنِهِمْ لَئِن جَآءَتْهُمْ ءَايَةٌ لَّيُؤْمِنُنَّ بِهَاۚ قُلْ إِنَّمَا ٱلْءَايَٰتُ عِندَ ٱللَّهِۖ وَمَا يُشْعِرُكُمْ أَنَّهَآ إِذَا جَآءَتْ لَا يُؤْمِنُونَ ١٠٩

Bir de olanca yeminleriyle Allah kasem ettiler ki: eğer kendilerine bambaşka bir âyet gelirse imiş her halde ona imân edeceklermiş, de ki "Âyetler ancak Allah’ın nezdinde" siz ne bileceksiniz ki doğrusu: onlar o âyet geldiği vakit de imân etmiyecekler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَنُقَلِّبُ أَفْـِٔدَتَهُمْ وَأَبْصَٰرَهُمْ كَمَا لَمْ يُؤْمِنُواْ بِهِۦٓ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَنَذَرُهُمْ فِى طُغْيَٰنِهِمْ يَعْمَهُونَ ١١٠

Biz onların kalblerini ve gözlerini ters döndürünüz, ilkin buna imân etmedikleri gibi bırakıveririz kendilerini de tuğyanları içinde kör körüne bocalar giderler.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلَوْ أَنَّنَا نَزَّلْنَآ إِلَيْهِمُ ٱلْمَلَٰٓئِكَةَ وَكَلَّمَهُمُ ٱلْمَوْتَىٰ وَحَشَرْنَا عَلَيْهِمْ كُلَّ شَىْءٍ قُبُلًا مَّا كَانُواْ لِيُؤْمِنُوٓاْ إِلَّآ أَن يَشَآءَ ٱللَّهُ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ يَجْهَلُونَ ١١١

Biz onlara dedikleri gibi melekler indirmiş olsak da, ölüler kendilerile konuşsa da, ve bütün mevcudatı karşılarında fevc fevc haşrederek kefil göstersek de yine ihtimali yok imân edecek değillerdi, meğer ki Allah dilemiş olsun, lâkin çokları bu hakikatin câhili bulunuyorlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَكَذَٰلِكَ جَعَلْنَا لِكُلِّ نَبِىٍّ عَدُوًّا شَيَٰطِينَ ٱلْإِنسِ وَٱلْجِنِّ يُوحِى بَعْضُهُمْ إِلَىٰ بَعْضٍ زُخْرُفَ ٱلْقَوْلِ غُرُورًاۚ وَلَوْ شَآءَ رَبُّكَ مَا فَعَلُوهُۖ فَذَرْهُمْ وَمَا يَفْتَرُونَ ١١٢

Ve böyle biz her peygambere İns-ü cinn şeytanlarını düşman kılmışızdır, bunlar aldatmak için birbirlerine lâfın yaldızlısını telkin eder dururlar, eğer Rabbin dilese idi bunu yapmazlardı, o halde bırak şunları uydurdukları hurafât ile haşrolsunlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَلِتَصْغَىٰٓ إِلَيْهِ أَفْـِٔدَةُ ٱلَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِٱلْءَاخِرَةِ وَلِيَرْضَوْهُ وَلِيَقْتَرِفُواْ مَا هُم مُّقْتَرِفُونَ ١١٣

Bir de o yaldızlı lâfa Âhiret’e inanmayanların gönülleri aksın ve onu hoşlansınlar ve bu ele geçirmekte oldukları varidatı elde etsinler diye öyle yaparlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

أَفَغَيْرَ ٱللَّهِ أَبْتَغِى حَكَمًا وَهُوَ ٱلَّذِىٓ أَنزَلَ إِلَيْكُمُ ٱلْكِتَٰبَ مُفَصَّلًاۚ وَٱلَّذِينَ ءَاتَيْنَٰهُمُ ٱلْكِتَٰبَ يَعْلَمُونَ أَنَّهُۥ مُنَزَّلٌ مِّن رَّبِّكَ بِٱلْحَقِّۖ فَلَا تَكُونَنَّ مِنَ ٱلْمُمْتَرِينَ ١١٤

Şimdi de: Allah size mufasselen kitap indirmiş iken ben Allah’tan başkasını mı hakem istiyeceğim? kendilerine kitap verdiklerimiz de bilirler ki o temamiyle hakk olarak senin Rabbin’den indirilmiştir, sakın şüphelenenlerden olma.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَتَمَّتْ كَلِمَتُ رَبِّكَ صِدْقًا وَعَدْلًاۚ لَّا مُبَدِّلَ لِكَلِمَٰتِهِۦۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ ١١٥

Rabbi’nin kelimesi doğrulukça da, adaletçe de tam kemalindedir, onun kelimelerini değiştirebilecek yok, Semi O, Alîm O.

– Elmalılı Hamdi Yazır

وَإِن تُطِعْ أَكْثَرَ مَن فِى ٱلْأَرْضِ يُضِلُّوكَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنْ هُمْ إِلَّا يَخْرُصُونَ ١١٦

Yerdekilerin ekserisine uyarsan seni Allah yolundan saptırırlar, onlar sırf zann ardında gider ve sade atarlar.

– Elmalılı Hamdi Yazır

إِنَّ رَبَّكَ هُوَ أَعْلَمُ مَن يَضِلُّ عَن سَبِيلِهِۦۖ وَهُوَ أَعْلَمُ بِٱلْمُهْتَدِينَ ١١٧

Her halde Rabbin’dir en ziyade bilen kim yolundan sapıyor, doğru gidenleri en ziyade bilen de O.

– Elmalılı Hamdi Yazır

AYARLAR
Okuyucu